12.5.12

Görkemli Kaybedenler

Bağlantı kurma, diye bağırmıştı F. Gerekiyorsa olayları masanın üstüne yan yana diz ama hiçbiri arasında bağlantı kurma!

(...)bir gün gelecek dünyada, bu hedefsiz öpücüklerden başka hiçbir şey istemeyeceksin.


İnsanlar hapşırır F., hepsi bu; bundan lanet bir mucize çıkarmaya kalkma.

Bir insanın doğasındaki en özgün şey, genellikle en umutsuz olanıdır. O yüzden yeni sistemler dünyaya, var olanla yaşamanın acısına katlanamayanlar tarafından getirilir.


Beynin Ebedi Çükü, kovala onun genç mi genç kukucuğunu.


(...)benim bedenim çok daha merkezi, ben acının Moskovası, sizse ancak taşradaki hava durumu istasyonlarısınız.

Bir zebani kafanızı kesecek, kalbinizi çıkaracak, bağırsaklarınızı dökecek, beyninizi emecek, kanınızı içecek, etinizi yiyip kemiklerinizi sıyıracak. Ama ölemeyeceksiniz. Bedeniniz binlerce parçaya ayrılmış olsa bile yeniden canlanacak.

Tarih uğrunda savaşılan davalara aldırmaz; tarih, yalnızca sıra kimde, ona bakar.

Şapkalar, patlamış mısırlar gibi uçuşuyordu havada ve kimsenin kaptığı şapkanın kendisine ait olup olmadığına aldırdığı yoktu çünkü herkesin yakaladığı bir başkasının şapkasıydı.

Lütuf, onu inanç ve şevkle isteyenlerin üzerine yağacak.

Gerçek, parlak ve yeni bir madeni para gibidir ve mücevher kutunuzda çiziklerle kaplanana dek onu harcamak istemezsiniz ve bu, daima iflasın son nostaljik hareketidir.


(...)gizemin yuvamız olduğunu öğrendiğimize sevindik.

Devletin ciddi şekilde kendinden şüphe etmesini istiyorum. Polisin bir limited şirketi haline gelmesini ve borsayla birlikte çökmesini istiyorum. Kilisenin bölümlere ayrılmasını ve filmlerin iki yanında savaşmasını istiyorum. İtiraf ediyorum! İtiraf ediyorum!

Asla çişin varken karar verme.

Ey Hayatın Efendisi, bedenlerimiz bu şeylere muhtaç kalmak zorunda mı?

Gerçeğe takılıp sendeledik, birbirimizi mutlu edebilirdik.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder