30.9.10

[ollala] alexander supertramp

''...Onları üniversitenin ana giriş kapısının önünde dururlarken görüyorum. Babamı toprak rengi kefeki taşından kemerin altında gezinirken kırmızı tuğlaların, kıvrık kan yuvarları gibi kafasının ardında parıldadığını görüyorum. Annemi, hafif bir kaç kitabı kalça hizasında vaziyette minik tuğlalardan örülmüş sütunun yanında, arkasındaki dövme çelik kapılar hala açıkken, kılıçtan uçları bir mayıs gününde gökyüzünü delerken görüyorum
Mezun olmak üzereler.
Evlenmek üzereler.
İkisi de çocuk.
İkisi de ahmak.
Tek bildikleri masum oldukları ve asla kimseyi incitemeyecekleri...


Onlara doğru gidip,
şöyle demek istiyorum;
''Durun, bunu yapmayın,
o yanlış kadın,
o yanlış erkek...
asla tahmin edemeyeceğiniz şeyler yapacaksınız,
çocuklara kötülük yapacaksınız,
haberdar olmadığınız biçimlerde acılar çekeceksiniz
ölmeyi dileyeceksiniz...''

Mayıs sonlarının güneşi altında yanlarına gidip bunları söylemek istiyorum
ama bunu yapmıyorum
yaşamak istiyorum

Onları dişi ve erkek kağıt bebekler gibi havaya kaldırıp
iki çakıl taşı gibi kıvılcım çıkartmak istercesine kalça hizasından birbirine vuruyorum.
ve diyorum ki,
''ne yapacaksınız yapın...
ben de bunları anlatacağım''


...demiş hakikatli büyükler.

28.9.10

çatlakpatlaküstüyuvarlakböcek

gülmekten alta kaçırma aşamasına gelinen bir gece sonrası buna benzemek tuhaf değilse ne

23.9.10

adam olacak cücük


minik lanet. oldies but goldies

21.9.10

[oh yes] ufuk bayraktar


bu da kader'den olsun be ya

[oh yes] ufuk bayraktar şov


ali'nin sekis günü

19.9.10

şekil şemal

*oğlu U2 konserine gittiği için havasından geçilmeyen bir tanıdığım var. vrak bu nazı vrak bu havayı demek isterdim fakat kendisi kocaman biri

*basket final maçında ya da final basket maçında tayyip erdoğan basketçilere madalya verirken ıslıklanmış. yok artık. içiyosun hiç bi şey olmuyo?

*bazen arkadaşlar kuzenlerin bile ötesine geçebiliyomuş dostum ben bunu anladım bu hafta. kpss'ymiş, okulmuş derken çatışır hale getirdiler kızanları

*eyeliner sürmeden ölürsem çok üzülücem hakkaten. gitgide sonuca yaklaşıyorum aslında ama sisler bulvarında yazıyomuş gibiyim mesela şu an.

*kesik bir kol gibi yalnızlık-dizesinde fazla bir ağırlık seziyorum. gökhan kırdar üstüne beste yazsa kral fm'de ya da ne biliyim fenomen fm'de olur gibi. sadece fikir

*insanın eve gittiğinde internetinin olmadığını bilmesi çok vahşi bir duyguymuş

*şaka maka ama yarın dersanem başlıyör. ne tatlı

*taksim otobüs durağının ordaki bankanın adeta insanlar bekleme yaparken yorulmasınlar diye icat edilmiş bölümlerinde oturup aldığım dergiyi, fanzini karıştırırken ilginç kuzenim ciddi bir üslupla ''taksimi niye dağıtıyosun. heryeri dağıttın yetmedi. evi dağıtıyosun, surayı, burayı, orayı dağıtıyosun. peki taksimi dağıtmak niye'' dedi. garip bir karışım

*nays: ATA 'mın Hayran Olduğu Şarkıların Bende Hayranıyım (well well atatürk'e tapkın gençlerden bir -de vakası daha)
*tarihte ''atatürk'ün tapkınıyız'' diye bir şiir yazılmadığını sanırsanız yanılırsınız çapkıns.

*bir de cicişleri flaş tivide program yaparken gördüm bugun. ismi de 'haydi hayırlısı' gibi bi şey programın. adamın tekinin karısı hamile kalamıyomuş. sorunlusun falan diye baskı yapmışlar. adam doktora gitmiş. yok demiş doktor aklın başında mı, sağlamsın sen vs. adam sonradan öğrenmiş ki karısı doğum kontrol hapı kullanıyomuş. olay bu yani. alıştığımız türk aile sorunları. cicişler de ellerinde barbie değnekleriyle ''münire hanım kocanızın altınlarını çalıp kaçtınız ama o size hala çok aşık. lütfen burdan çağrı yapıyoruz evinize dönünnnn'' falan diyolar vs's. yalçın çakır'ın tuhaf bir versiyonu yani

*ve son 2-3-4-1-2-1-2

dudaktan buruna

5saatte falan 1 kalkan otobüs var istanbul'da. ay em siryus

küçük sırlar'ın senaristleriyle tanışmayı hiç istemem. eminim onlar da benle tanışmak istemezlerdi zaten. itici 1erotizm, banel fantezi müzik edasında yazılmış tivitler. üffff

5saatte 1 kalkan otobüsü beklerken dergi okuyor idim. çünkü entelektüelim ve kitabı yalnızca uykum geldiğinde okumuyorum. ''artık eski yalnızlıklar yok. çünkü artık o yalnızların evinde bir pc, o pc'nin içinde de bir feysbuk hesabı var'' tadında tuzunda bir yazı okudum. ego maximum

şişede durduğu gibi durmaz ki kafir/tutar insana yaşamı sevdirir.
şiiri az ama öz sevmek budur üstat.

17yeniden. avatarımı gören beni reşit değil sanıyor. harici diskime giren belirsiz maddeler yüzünden kendimi tekrar eder oldum 

zeki müren filmleri çok acayip oluyo. adam dönemine göre çok kuul. edalı, işveli, slip mayolu. foto arşivimi açardım eller almasaydı

haydi ben pişmaniye yemeye. hem şiiri hem blog'u hesaplı kullanıyorum, bütçemi aşmıyorum hihihi. mucix pamuklu pamuklu

7.9.10

yes bonoğ


Bonomu öptüm de yattım

dün gece tek hece



uyandığımı sandım
istanbul'daydım
kollarını tuttum tam sarılırken
dudaklarını buldum öptüm
dün gece iy ki sen de benle istanbul'daydınn

eskiler de iyidir bazı bazı

6.9.10

dişim kaşınıyor

izmir'de ''yetmez ama evet'' panelinde konuşmacılara boya atan insanlar ısırılmış. dalga değil bildiğin ağız-çene-diş. hava şimdiden demokratikleştikleşmedi mi ama?

3.9.10

yıldızın parlasın erdoğaannn


*Başbakan: ''Öyle tipler var ki onların evlenmek filan gibi bir dertleri yok. Temenni ederiz ki onlar da evlensin” demiş. Valla özlemişim yaa. ''Kadın-erkek eşitliğine inanmıyorum'' dan sonra pek coşturamamıştı beni. Artık Kılıçdaroğlu'yla eğleniyodum ama Erdoğan'ın tadı bambaşka ya. Tip mi? Tipik topik tepik. Kime göre neye göre?

*Kılıçdaroğlu ''darbe olursa tankın önüne ilk ben çıkarım'' demiş ama ben kaçırmışım. Nöööööğ

*Avcılar belediyesi ''evet'' pankartlarını, birsürü başka belediye de ''hayır'' pankart ve afişlerini söküyor. Demokrasi aşkınaa

*KPSS olayı çok değişik.''Alanında uzmanlaşmış bir kurum olan YÖK'' demeyin bari her konuşma başında.

*Gülse Birsel dizi yapıyomuş. Gizli gizli heyecanlanıyorum.

*Dünyaya büyük bir mesaj göndermem gerekirse annesi menopoza girmeyenlerin dikkat etmelerini tavsiye ediyore. Dikkatli olun, çok gerinizden gelen çocuk çok tehlikeli. Tabi eğer ''yok ben kaçarım ortamdan. kendi ortamımı kurarım yani'' vs diyosanız bırakınız yapsınlar.

*Geçen yıllar çocuklar duymasın'ın havuç'undan çok şey götürmüş. gereksiz büyük turunculuk hiç cezbedici değil. Gdo?

*NR1'de ''Referandum özel'' programı varsa flash tv'de dönerek ibadet eden kavuklu amcalar var.

*Hiç bir semavi dini bilmiyorum ve anlamak istediğim zamanlar ironik biçimde bakunin, de sade vs okuyorum.
Bu huyuma bir son verip 39 kupona verilen kuran'ı alarak işe başlamaya karar verdim. haydi hayırlısı işalla

*Buz müzesi diye bi şey vardı ama gidemedik bi türlü. güzel miymiş acaba ya? hadi bakalım

1.9.10

yağmurluklu genç

*insanlar ''tv'yi attım ben yeağğ çok gereksiz bir şey'' falan dediklerinde eve gider gitmez internetten ezel'i falan izleyen bi insan silueti oluşuyo gözümde.

*havuza gitmek bir hatay'dı.

*spam detay: gevşek göğüslere son, hayat 'erken' bitmesin, partnerinizi daha çok sevindirmek sizin elinizde.

*benim küçük mikrofonum ne garip bi şarkı ismi.

*kuzenim sagopa kaşmir'le yanındaki kolerayı görünce metrobüste mp3'yle ritm tutan apaçi kızı düşünüyomuş hep. ben de okan bayulgen'deki acayip ortamını düşünüyorum daha çok. ne diyolardı o ortama tam bilmiyorum. namaz stilo.

*bored to death diye bi dizi var çok güzel. ama yaymaya gerek yok tabi.

*tanıdık bir kadın tüm zaman gazetelerini toplayıp apartmandaki kimsenin okumamasını sağlıyor.

*seneye bu zamanlarda izmir'de oluciim. naysnays

*camel paketini ilk elime aldığım günü hatırladım da şimdi hey hey günler. küçücük gözleriyle bana bakıyordu. bu kız da kim, ne yapcam ben şimdi diye bakıyodu o küçük gözler adeta. yıllar geçti ona katlanmak zorlaşmaya başladı. o masum bebek doymuyor ve daha fazla cep yakıyordu. ama onsuz da olmuyordu neticede. kıçına -tüm akranları gibi- etiket kondurdu tayyip amcası sonra. resmen damgalanmıştı. işte o an onu ne kadar sevdiğimi anladım. hemen kuruyemişçi amcadan aldım onu ve attım çantama. sonra da yine düştük yollara. (böyle yağmur yağmaya yakın bir günde almıştım da ilk-ondan heralde yazdım şimdi durup durarken)

*evet her yerde yağmurluklu genç var. polarlılar da var nöööö