29.10.11

ben var zurna olmak?

haahahhahah
hahahsahhshahaha
çok eğlenceli len sarhoşluk. ben çok eğleniyorum bu gibi zamanlareda. hahahahahahhaha.
hayatımdaki tek sorun ahahhahahahahhahah. of ne biliyim şimdi hahahahahhahahahaha
şaka yaptım sarhoş değil,im. hahahhahahaha. şaka.

abi ne güzel bi şey ya sarhoş olmak. ben buna gülerim yaa hahahhahahahahahahahahahah

karşımdak ernesto çeguara posteri (ev ark.ımın) var karşımda. karşılıklı sapıtıyoruz. yaftalamak kolay di mi. mini çakalistonlar sizi. şaka. sevmiyosanız sizin derdiniz. hahahaha

gülücem len. gülücem gülücem dedim sana bana trip yapma yapmaaa skdajd

benim karşımda ben olsaydım -kendimi tanımadığımı farz ettim- salağa bak derdim. ama şu an demem. çünkü kendimi severim.

ya beynim ya yanağım çatlıcak gülmekten du bakalım. yazdıkça da niye güldüğümü sorgular oldum. neye güldüğümü bilmiyorum. galiba acılara, kederlere ve bağrı yarıklara güldüm ben demincek. alem bi şeyim. tam bi (..mmm .ımmmm...mmm) güller açar gül pembeyim. pembeyim napam idare edin.

valla ben kendime çok gülüyorum da yani kom,k bi şey mi var. galiba yok. ben yoksa geçici bir rahatsızlık mıyım. puauahahha lanet olsun bana ya soritizma

20.10.11

devlet götlektir

en pahalı içeceği sigara olmaya aday bu götü başı oynak ülkenin içine kusup kaçasım gelmesine rağmen söz konusu eylemi gerçekleştirmiyor oluşumun sebebi neresine kusacağımı kestirememdir. yoksa ben de biliyorum kusmasını.

18.10.11

buralara yaz günü kar yağıyor cancan

*izmirde havalar çok bozdu. öyle böyle bozmadı yani çok bozdu. anladım ki ben kış mevsimini annemin kucağında sevmişim. ya da istanbulda sevmişim bilmiyorum. ama burda sevmedim. daha hastalığımı atlamadan havalar soğudu ya. soğumayaydı iyiydi.

*neyse evde bi kedi var. henüz yeşil bi uzvu çıkmamış ama adı yeşil. kedi sever miyim sevmem. ama takılıyoruz. 

*insan dayanıyor ya. ya rab pilini şarj ediyo yani bi yerlerde. kışı tipisi olsun, salak kediler olsun. oluyo yani alışıyosun. ama alışmak kötü da bir şey sanki.

*hayatta emin olamadığım bi kaç şey geldi aklıma. hep ''bence'', ''sanki'' vs diye geçiştirip büyüyünce çözmeyi düşünüyorum. ama bi 3-5 yıla daha emin olamazsam sıçtım sanki. 

*hazırlanıp odama ''bugün okula gitmezsem allah belamı verebilir, hakkıdır'' gibi bi şey yazmayı düşünüyorum.

*dırlanmıyım diyorum ama şaka maka 2 hafta önce 25 dereceydi şu an 7 derece. bu durum çok kafamı kurcalıyor. 

*alternatif ısınma yöntemlerinin de yönüne sıçmak istiyorum ayıptır söylenmesi. tahin, pekmez ve sevişmek. hiçbirini sevmiyorum. şaka bazılarını seviyorum bazılarını sevmiyorum. ama birilikte pekmez yenicek adam var yenmiceği de var. 

*1 alternatif de votka ama kanyak daha iyi gibi. her hafta 2 kanyak almaya başlasam bu kış geçer heralde. 

*ıııh geçer 2 kanyakla. öf kedilere lanet olsun kulaklığımı yedi. ben bu kadar üşürken kulaklığımdan faydalanmak çok hayvancaydı sivri kulak. neyse öptum cancanlar. zaman intikam tugayı zamanıdır

14.10.11

başlık başımızın tacı

*azıcığımız replikas dinliyor. tamam. ama güzel değil. bunu arttırıp refah seviyemizi yükseltmek bizim elimzde avucumuzda. lütfen duyarlılık.

*baba zula da öyle. ''bulutların üstünden bıraktım ben kendimi'' değil baba zula. dinleyin sevin. al gene ''lütfen'' peki. insan ''çekirge dansı''nı dinler de nasıl beğenmez ya anlamıyorum. bu kadar da tırnak koydum sevin dinleyin lanet olsun anlaşamıyoruz sonra of

*ya işte öyle ali rıza. 10 gündür hastayım. ilaca karşıyım yatarak insan olucam derken gene her şey aynı. gene hastayım gene tastayım. bir çorbam bile yok ama knorrlar var yuvarlanıp gidiyoruz

*valla ne biliyim supergunluk hayat her zamanki gibi müzikli. ama ben yine de çişimi yapmaya üşeniyorum. hep bi şeyler içiyorum. kahvesi, knoru, bitki çayı, limonaytası, birası vs. hayat bu ara bu kadar ıslak yani. ama altıma yapmıyorum tabii öyle değil

*ya ne biliyim izmir'e alışmadım tabii ki hala istanbul yandaşıyım ama of tamam lanetler olsun izmir'e. ben sevmicem burayı. öyle kararlar aldım. ama kaypağımdır

*ben bu blog işini seviyorum ya hakkaten. tanımadığın insanlar anlamsız anlamsız senin derdini dinliyor... ne gerek varsa... ama ben de bakıyorum öyle yanlış anlaşılmasın sonra... ben de dinliyorum bazen. neyse seviyorum şaka maka.

*valla öyle yani daha ne olsun. bir sürü saçma sapkın dizinin sezonlarını bitirme gafletindeyim. bindim bir alamete gidiyorum o denilen yere misali. ama bazen eğleniyorum. çokça uyuyorum tabii. isim vermicem ama bi çok yabancı diziyi takip etmek çok salakça söyliyim. (ben uyudum siz uyumayın)

*7 yaşındaki karındaşım msn'nin tedavülden kalktığı şu tarihlerde msn'i öğrendi. sevinmekle dövünmek arasındayım. yarın öbür gün ya derse: fbuk, fbuk. tırsıyor insan

*devam edersem pis saçmalarım. o yüzden müsaadenizle çocuklar. öpüyor.

p.s: modern family yes

2.10.11

bağrı saçık dostlara da merhaba

bi çok gündür evdeyim. aslında içsel olarak kendimi eve alıştırma turlarındayım. benimsemecelik gibi bi oyun varsa eğer-ondan yapıyorum. neyse evde takılmak şahane bi şey değil. ''evde oturmayı çok seviyorum kendimi dinlemek süper'' diyen insan saçmalama. seninkisi yaşlı tesellisi. neyse banane ben kendime bakarım. evde çılgınlar gibi yalnız takılmak güzel ama o da bi çok şey gibi kararında güzel. zaten bi yerden sonra bünye üzülüyo ve büzülüyor. ''dışarı çıkalım sahip'' gibi şeyler diyor. işte o an kendini dışarı attın attın. atmadın çok kötü. neden kötü? çünkü o dakikada kokuşmuş bir mutsuzluk hormonu sargılıyosun ve o seni -zaten saatlerdir oturduğun koltuğa, sandalyeye- kitliyor. orada yiyip, orda içip, orda dans edip, orda mutsuz oluyo hale geliyosun. çok saçma bi mod gerçekten. bugün bi koltukçocuk olabillirim ama önemli olan bu mallığın eleştirisini yapabilmekti. o yüzden tüm uzuvlarım rahat.

üst tarafı tekrar okudum ve ikna oldum. o yüzden devam ediyorum. tasarruf yapmaya çalıştığım için bugün bu haldeyim. yoksa ohohoo. şaka şaka yok öyle bi şey. henüz okula pek gitmedim felan. yeni insanlar, yeni cemaller çok yorucu ya. salak mı değil mi anla, mal mı değil mi anla. yazdıkça gitmeme potansiyelim yükseliyor  ameke.

önceden zorunluluk yüzünden sürdürdüğüm arkadaşlıklar salakçaydı. şimdi yeni tanıştığın bi insanla muhabbet kurmak da çok salak gelmeye başladı. ya ne biliyim kaç yaşında insanlarız. benim güldüğüm şeylere karşıdaki gülmüyor, onun güldüğü şeyleri ben ''mal ya'' falan diye karşılıyorum vs. gerçekten zor uğraşlar. bence bi insan diğer insanı anca içkili bi yerde tanıyo anca. bence'yi geçtim kesin öyle. ama yani yeni tanıştığın bi tipe de diyemiyosun: gel hadi bi şeyler içelim şuracıkta. bunu diyemiyosun. diyemiyosun yani bu da çok malca. çay mı içicez yani anlamıyorum ki. e içtik, noldu yani. sopaya bağlanmışız gibi oturduk. e noldu şimdi. öf hiç sevmiyorum.

bu yazıya bi domuzbağı gerekli. hadi bağlıyım. bu yazının anafikri gezin tozun ya evde napıcaksınız olsun. mucıkos