28.4.10

nerdeler bu bağlantılar?

Sabahları bazen gazete alıyorum. Almadan önce de şiş gözlerimle sepetteki favori gazetelerimi inceliyorum. Bunlardan biri Vakit oluyo. Bünyemde bir fincan uyandırma kahvesiyle aynı etkileri gösteren bu gazetenin manşetlerine dönmeden önce bir şeyi haykırasım geliyor. Şirinevler ve bilumum yerde Vakit'in dev bir reklam panosu var. İçeriği de şöyle; ''İki türlü gazete vardır; kullanılanlar ve atılanlar'' Bu reklamı Vakit'in terbiyesine hiç yakıştıramadığımı öncelikle belirtmek isterim. Alternatif olarak; ''İki türlü gazete vardır, okunanlar ve sıçılanlar''ı öneriyorum. Hadi bunu da geçelim. Günlük bir gazetesin neticede. Sepetteki gazete kardeşlerin gibi pırıl pırıl beyaz renkte olmalı, sarıya kaçmamalısın. Neyse next. Vakit'e kalsa (dizi gibi) ; Alevi mitingleri kisvesi altında ateistler yürür, sergiler küstahçadır, mukaddes mekanda şaraplar su gibi akar, Türkan Saylan onca yıl türban karşıtlığı yapmasının cezasını ölümünün son günlerinde eşarp takarak ödemiştir, cinsi sapıklar masondur, İsrail’in Gazze’ye yönelik katliamına rağmen yılbaşını kutlayan duyarsız bir çevreyseniz çeşitli rezaletlerin yanı sıra facialara da sebep olursunuz... (lakin bunu söyleyenler Ruanda soykırımı esnasında ölenler Müslüman olmadığı için mutlu mutlu kurban bayramlarını kutlamışlardır)
Siirt'te bi şeyler oluyo hani; herkes dehşetle bönlük arasında bir yerlerde kalıyor. İşte Vakit gazetciliğinin dinamik haber anlayışı bunu da çözmüş... Veee 28 Şubat'mış! Büyük adamlar konuşuyor, ne alaka falan denmez öyle.
http://www.habervaktim.com/haber/119633/tecavuz_vahsetinin_babasi_28_subat.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder