12.4.10

iğrenç gündem başlıkları1

Politika ilginç bi şiddet türü. Bi kaç hafta önce kutsal aile kurumunu korumaya karar vermiş devletimizin tuhaf yüzlü bakanı S. Aliye Kavaf tuhaflığının sadece suratıyla sınırlı olmadığını ispat etmişti. Ortalama bi zekası olan dünyalılar da dalga geçmişti vs. Hangi cinsle ne yapacağımızı belirlemek isteyen devlet neremizi korumak istiyorsa, her boktan anlayan politikacılarımız biraz anlatırsa pek müteşekkir olucaktım ama şimdiki önceliğim farklı. Bitmesiyle bitmesi (yani bir daha başlamaması) bir olan ilişki hayatım Taraf gazetesiyle değişime uğradı. Bir dargın bir barışık Betty Blue stil hastalıklı bir ilişkim var. Yazarlarından biri de yarım saat ya da 40 dk öncesine kadar İslam üstkimliğinin altında demokrat olarak bildiğim biri; Hilal Kaplan. Pınar Selek davasının 'tanıklarından' mesela... Herneyse, diyeceğim o ki kadın aşmakla kalmamış yarmış! Bu yazı bitince tekrar tekrar okuyacağım ama bu özgürlükçülükle despotizm arasında kafası üzücü şekilde sıkışmış gönül dostunu sahneye çağırıyorum öncelikle;
“Eşcinselliğin büyük günahlardan biri olduğu zaten çok açık... Sekülerci yaklaşımların, Müslümanların inançlarıyla çelişen bir şeyin toplumda ve devlet nezdinde kabul etmesini dayatması Kemalistlerden hiçbir farkları olmadığını gösterir. Kemalistler bizim için şunu söylüyor: Evlerinde namazlarını kılsınlar, camilere gitsinler ama toplumsal alana İslamî söylemi getirmesinler. Ama eşcinsellerin evlenmesine, evlat edinmelerine karşı çıkmak inancımın bir gereği. Birileri buna karşı çıkmamam gerektiğini söylerse, bu, onların totaliter olduğunu gösterir. Benim bu konuda susmamı istiyorlarsa, bu, farklılıklara tahammül etmediklerini gösterir.”
http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=RadikalYazarYazisi&ArticleID=991007&Yazar=YILDIRIM TÜRKER&Date=12.04.2010&CategoryID=97

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder